🐙 Yasin Suresi 9 Ayet Kaç Defa Okunmalı
yFNUYzt. Ana sayfa » Yasin Suresi Merak Edilenler Yasin suresi hakkında merak edilenleri aşağıda sizler için Suresi Hangi Cüzde?Yasin Süresi 22. Suresi Kuran'da Hangi Sayfadadır?Yasin Süresi Kuran'da 439. sayfadadır. Yasin diye 439. sayfada başlar ve 444. sayfada Suresi Nasıl Ezberlenir?Yasin Suresi'ni ezberlemek kişiden kişiye göre değişse de ayet ayet ezberlemek her zaman daha kolaydır. Her ayeti yirmi kere okuyup sonra gözlerinizi kapatıp içinizden de yirmi kere tekrarlama gibi bir teknik kullanabilirsiniz. Aynı zamanda doğru şekilde telaffuz etmek ve okumak için bol bol Yasin Suresi dinlemek büyük önem sayfasına giderek ünlü hafızlardan ve imamlardan yasin suresi Suresi Dilek İçin Nasıl Okunur?Yasin Suresi dua ve dileklerin kabulü için çok faziletli bir suredir. Yaygın olarak 41 yasin olarak bilenen şekli şöyledir. Yasin Suresi 1 gün içinde yada 7 güne bölünerek 41 kere okunursa okuyan kişinin haceti hayırlı ise kabul Suresi Nasıl Teslim Edilir, Nasıl Bağışlanır?Yasin Suresi, yasin duası okunarak teslim edilir yani bağışlanır. Yasin duası sayfasında hem kısa hemde uzun hali ile mevcuttur. Dilerseniz girip okuduğunuz yasini teslim edebilir Yasin Suresi Nereye Kadar Okunur?En az 3 ayet olmak şartı ile istediniz yere kadar suresini okumanın faydaları nelerdir?Yasin suresini okumanın faydaları şunlardırAç olanın karnı, tok olur ummadığı yerden rızk gelir,Susuz olduğu halde kanıncaya dek su olmayan kıyafet bulur,Hastanın eceli gelmemişse şifa bulur,Eceli gelmiş hasta ölüm acısını duymaz,Öldüğü esnada, Cennet meleklerini görür,İnsan korkusundan emin olur,Misafir ve garip yardımcı bulur,Bekarların eş bulup evlenmesi kolay olur,Gayb olan şey Yasin ismini almıştır?Yasin diye başladığı için bu ismi suresinin içeriği nedir?Belli başlı konular olarak; Peygamberimizin sallallahü aleyhi ve sellem peygamberliği doğrulanmakta, inkar edenle kabul etmeyenleri tehtit etmekte, eski milletlerin inkar ettiklerinden dolayı başlarına gelen azap ve felaketler, insanlar gafletten uyanmaya çağrılmakta, Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem teselli edilmekte, Allah’ü tealanın büyüklüğünün ve kudretinin anlatıldığı, ahirete inanmayan her insanın nasıl pişman olacakları, inananların müslümanların ise çok büyük mükafatlara kavuşacakları suresi başı açık ve abdestsiz olarak okunur mu?Kuran Allah’ın bir kelamıdır. Vakıa suresi 79. ayette derki “ Kur-ana temizlenelerden başkası el süremez.” emrinden yola çıkarak Kur-anı Kerim’e abdestsiz dokunmak doğru değildir. Bunu farklı yorumlayanlar olsa da İslam alimlerimizin ortak görüşü olan Kur-ana abdestsiz dokunmanın yanlış abdesti olmadığı ve el dokundurmadan Kuran’dan okuması veya ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuması da bir kimse Kur-anaa el dokundurmadığı gibi okuyamaz da. Ayet-el kürsi, ihlas ve fatiha ayeti ve sureleri okumak isteyen biri sadece dua niyetiyle okursa caiz da başı açık Yasin suresi okuyabilir. Ancak Kur’anaa saygıdan başı kapalı olması daha suresinin Kuran’ın kalbi olarak gösterilmesinin sebebi nedir?Müslümanların çok fazla okuduğu bir suredir ve başka surelere göre fazla rağbet görmektedir. Peygamberimiz Hz Muhammed SAV’in Yasin suresi hakkında söylediği ve okunmasını tavsiye ettiği bazı hadisler vardır. Bu hadislerin bazılarında soruda da olduğu gibi “Yasin, Kur’anın kalbidir.” cümlesi geçmektedir“Her şeyin bir kalbi vardır ve Kur’anın kalbi de Yasindir. Kim Yasin’i okursa, Allah Kur’anı on kere okumuş gibi sevap yazar.”“Yasin suresi Kur’anın kalbidir ve Allah’ı ahiret gününü isteyerek Yasin okuyan birinin geçmiş günahı affedilir ve onu ölülerinize okuyunuz.”Bu sure, kirlenen canlara ve ruhlara, temizlenmiş kanla hayat bahşeden ve çarpıp duran manevi bir kalp Suresinin Kur’anın bir özeti olması nasıl “Ümmül Kitap-Kitabın Anası” denilmişse, Yasin Suresi için de “Kur’anın kalbi”denilmiştir. Sureye böyle denilmesinin diğer nedeni onları durgunluktan kurtarması ve etkileyici üslupta ruhları harekete vücudun emridir ve Yasin Suresi de Kur’an surelerinin emri bu surede kıyamet, yeniden dirilme ve Allah’ın zikri ile ilgili yazılar vardır. Bu yazıları okuyan ve dinleyen her kimse, o hallere, durumlara bir ülfet ve yakınlık suresi ne zaman okunur?Öncelikle istediğiniz her an yasin suresi okuyabilirsiniz. Ama yayın olarak kandillerde, Cuma akşamlarıPerşembe gecesi, Cuma günleri çokça ayın sultanı Ramazan ayının her gün ayrı ayrı niyet ile bir tane Yasin suresi okunur ve niyetlerle okunan Yasin-i Şerif okuyan her kimsenin feyzinin çoğalmasına vesile olduğu ve derde deva olacağı ümit Gün Allah’ın rızasına ermek niyetiyle,2. Gün Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed için,3. Gün Hz. Adem’in ruhu için,4. Gün Hz. Havva’nın ruhu için,5. Gün Hz. Ebu Bekir’in ruhu için,6. Gün Hz. Ömer’in ruhu için,7. Gün Hz. Osman’ın ruhu için,8. Gün Hz. Alinin ruhu için,9. Gün Hz. Fatıma’nın ruhu için,10. Gün Hz. Aişe’nin ruhu için,11. Gün Hz. Hasan’ın ruhu için,12. Gün Hz. Hüseyin’in ruhu için,13. Gün Hz Zeyne Abidin’in ruhu için,14. Gün Ashabı Kiramın ruhlarına adamak için,15. Gün Kur’anı Kerim’e müstağrak olsun diye,16. Gün Ruhunu teslim etme vesilesinin olması için,17. Gün Kabir sualini kolay geçmesine vesile olsun diye,18. Gün Nekir ve Münkerin sualleri kolay olsun diye,19. Gün Kur’anın kabrini aydınlatması vesile olsun diye,20. Gün Kur’anın kabrinde yoldaş olması niyetiyle,21. Gün Mizanında hayrının ağır gelmesine vesile olsun diye,22. Gün Sıratı kolay geçmeye vesiel olsun diye,23. Gün Arşı Alanın gölgesinde gölgelenmeye vesile olsun diye,24. Gün Hediye niyetiyle,25. Gün Yüce Peygamberimize komşu olmak niyetiyle,26. Gün Azrail hoş gelmesine vesile olsun diye,27. Gün Büyük ve küçük tüm günahlarının affı kabul olsun diye,28. Gün Yüce Rabbimizin Cemalini görmeye vesile olsun diye,29. Gün Tüm Müslümanların selameti niyetiyle,30. Gün Cenab-ı Hakka emanet etmek niyetiyle günde Yasin-i Şerif okuduktan daha sonra;”Ya Rabbi! Okuduğum Yasin-i Şeriflerin sevabını ve senin yüce katına emanet ediyorum. Senden başka ibadete layık ilah yoktur ve kemaliyle bilen ve işitensin.” denilerek niyazını ve duasını ne maksatla okursan ona yetişirsin be ayrı ayrı niyetlerle Ramazan’da Yasin suresini okuyan insanın niyetleri ve muratları gerçekleşecek Yasin’i Şerif müstesna bir suredir, faziletleri oldukça fazladır, bunun önemi iyi kavranmalı ve uygun davranılmalıdır. Yâsîn Suresi Hakkında Adını ilk âyetini oluşturan iki harften almıştır. Hz. Peygamber tarafından bu adla anılmış, Buhârî ve Tirmizî’nin hadis kitaplarında da bu isim kullanılmıştır. Sûre, Kur’an’ın kalbi diye nitelendiren hadis rivayetine dayanılarak “kalbü’l-Kur’ân” diye de adlandırılmış, ancak bu yaygınlık kazanmamıştır Âlûsî, XXII, 522-523; İbn Âşûr, XXII, 191. Sûrenin Mekke döneminin ortalarında nâzil olduğu kabul edilmektedir. İnsanların yaptıkları işlerin ve bıraktıkları izlerin kayda geçirildiğini bildiren 12. âyetin yorumu meyanında rivayet edilen bir hadis dolayısıyla Tirmizî, “Tefsîr”, 36 bu âyetin Medine’de indiği söylenmişse de bu kanaat benimsenmemiştir Âlûsî, XXII, 523; İbn Âşûr, XXII, 191, 204-205. Sûre seksen üç âyet olup fâsılası “م، ن” harfleridir. Yâsîn sûresinde İslâm akaidinin üç esasını teşkil eden tevhid, nübüvvet ve âhiret konuları tabiatın mükemmel kuruluşu ve işleyişinden deliller getirilerek anlatılır; bu arada iman-küfür mücadelesi çerçevesinde geçmiş kavimlerden ibret verici örnekler zikredilir. Dört bölüm halinde incelenmesi mümkün olan sûrenin birinci bölümünde ana konu Hz. Peygamber’in nübüvvetinin ispatı ve Kur’an’ın vahiy ürünü oluşudur. Sûrenin ilk âyetini teşkil eden “yâsîn” büyük bir ihtimalle Hz. Muhammed’e bir hitaptır Âlûsî, XXII, 525; krş. Taberî, XXII, 178. Ardından Kur’an’a yemin edilerek Muhammed’in Allah’a ulaştıran yol sır’at-ı müstakim üzerinde bulunan peygamberlerden olduğu, Kur’an’ın da gafletten bir türlü kurtulamayan kitleleri uyarmak amacıyla Allah tarafından indirildiği ifade edilir. Ancak gönüllerini ilâhî gerçeklere açmayan, Cenâb-ı Hakk’ı anıp kalpleri ürpermeyen ve iradelerini hak dine yönlendirmeyen insanların bütün uyarılara rağmen iman etmeyecekleri bildirilir; mükelleflerin işledikleri fiillerin her şeyi içeren bir kütükte kaydedildiği belirtilir âyet 1-12. Sûrenin ikinci bölümü kendilerine Hak dinin tebliğcilerinin gönderildiği bir yerleşim yeri halkının ashâbü’l-karye kıssası hakkındadır. Bu yerleşim yerine önce iki tebliğci gelmiş, ardından bunları destekleyen üçüncüsü gönderilmiştir. Ancak şehir halkı elçilere yalancı demiş, kendilerine uğursuzluk getirdiklerini ileri sürmüş, tebliğden vazgeçmedikleri takdirde işkenceyle öldürüleceklerini söylemiştir. O sırada şehrin uzak yerlerinden gelen bir kişi halkı iman etmeye teşvik ederken kendisi de iman etmiş, fakat inkârcılar tarafından öldürülmüş, nihayet o yerleşim yerinin halkı korkunç bir sesle helâk edilmiştir âyet 13-32. Müfessirler söz konusu şehrin Antakya, elçilerin havâriler, halkın Romalılar, uzaktan gelen kişinin de Habîb en-Neccâr olabileceğini kaydetmişse de gerek Hıristiyanlığın yayılışı gerekse Antakya’nın tarihi bakımından bu açıklamalar isabetli görülmemiştir bk. ASHÂBÜ’l-KARYE; HABÎB en-NECCÂR. Kur’an’da mevcut kıssaların çoğunda olduğu gibi yerleri ve hitap edilen insanları bilinmeyen bu kıssadan da amaç tarihî bilgi vermek değil kıssadan hisse alınmasını sağlamaktır. Sûrenin üçüncü bölümünde insanların hayatlarını sürdürdükleri yeryüzünün besleyici özelliğine, gece ile gündüz, güneşle ay arasındaki düzen ve âhenge, yeryüzündeki çiçek, bitki vb. şeyler, ayrıca insanlar ve insanların henüz vâkıf olamadığı nice canlı arasındaki tozlaşma ve döllenmeye, gemilerin denizde batmadan seyretmesine temas edilerek Allah’ın birliği ve yüceliğine dikkat çekilir; bütün bu delil ve işaretlere rağmen inkârcıların dinî gerçeklerden yüz çevirdikleri ifade edilir âyet 33-47. Yâsîn sûresinin dördüncü bölümü âhiretin varlığı ve âhiret âleminin tasvirine dairdir. Burada kıyametin ansızın kopacağı bildirildikten sonra vukuu hakkında kısaca bilgi verilir. Ardından cennetin tasvirine, cehennemliklerin bedbahtlığına değinilir; onların dünyada iddia ettikleri gibi Kur’an’ın bir şair sözü değil vahiy ürünü olduğu zikredilir. Dünya hayatında insan türüne verilen nimetlerin bir kısmı sayılır; buna rağmen inkârcıların kendilerine hiçbir fayda sağlamayan putlara taptıkları belirtilir. Sûrenin son âyetlerinde, görünürde spermden meydana gelen insanın dünyaya geliş şeklini göz ardı ederek, “Çürümüş kemikleri kim diriltecek?” diye soran inkârcıya, “İlk defa yaratmış olan diriltecek” şeklinde cevap verilir; bu kanıt, “Sizin için yeşil ağaçtan ateş çıkaran krş. Mâtürîdî, XII, 114; Elmalılı, V, 4042, bütün tabiatı yaratan Allah ölülerin benzerini yaratmaya kādir değil mi?” ifadesiyle desteklenir. Sûre İslâm’ın tevhid ve âhiret inancına bir defa daha vurgu yapan âyetlerle sona erer âyet 48-83. Yâsîn’in de içinde yer aldığı otuz kadar sûrenin mesânî Hz. Peygamber’e İncil yerine verildiğini belirten hadisin sahih olduğu kabul edilmiştir Müsned, IV, 107; İbrâhim Ali, s. 224-225, 292. Sûrenin fazileti hakkında birçok hadis rivayet edilmiştir. Bunlardan biri, “Yâsîn sûresini geceleri okuyan kimsenin günahları bağışlanır” meâlinde olup Dârimî, “Feżâǿilü’l-Ķurǿân”, 21; İbrâhim Ali, s. 292-295 sahih görülmüştür. Her şeyin bir özü kalbi ve odak noktasının bulunduğunu, Kur’an’ın odak noktasının Yâsîn olduğunu belirten, Yâsîn sûresinin ölüler için veya ölmek üzere olanların yanında okunmasını tavsiye eden rivayetler ise zayıf sayılmıştır Müsned, V, 26 [nşr. Müessesetü’r-risâle, XXX, 417-418]; Dârimî, “Feżâǿilü’l-Ķurǿân”, 21; İbn Mâce, “Cenâǿiz”, 4; Ebû Dâvûd, “Cenâǿiz”, 19; Tirmizî, “Feżâǿilü’l-Ķurǿân”, 7; İbrâhim Ali, s. 171-172, 292-301. Bazı tefsir kitaplarında meselâ bk. Zemahşerî, V, 198; Beyzâvî, III, 448 bunlardan başka isnadsız kaydedilen fazilet rivayetleri de vardır. Yâsîn sûresinin tefsiri konusunda çok sayıda eser kaleme alınmıştır. Bunun önemli sebeplerinden biri muhtemelen faziletine dair rivayet edilen hadisler, diğeri de ölüler üzerine okunmasının tavsiye edilmesidir. Süleymaniye Kütüphanesi’nde 100 civarında Yâsîn tefsiri, havâs ve tercüme kayıtları bulunmaktadır. Bu kayıtların yirmisi Hamâmîzâde Ali Efendi’nin Yâsîn tefsirine aittir İstanbul 1262, 1265, 1273, 1286, 1294, 1316, 1320. Ebûishakzâde Esad Efendi’nin Ħulâśatü’t-tebyîn fî tefsîri sûre-i Yâsîn adlı eserinin yine bu kütüphanede on civarında kaydı vardır. İstanbul’un ilk kadısı olan Hızır Bey Çelebi’nin Tefsîr-i Yâsîn-i Şerîf’i Ayşe Humeyra Aslantürk tarafından sadeleştirilerek yayımlanmıştır Yâsîn-i Şerif Tefsîri, İstanbul 1997; Isparta 2007. Davut Aydüz Kur’ân-ı Kerîm’in Kalbi Yâsîn Sûresi Tefsiri adıyla bir çalışma yapmıştır İstanbul 2004. BİBLİYOGRAFYA Müsned, IV, 107; V, 26; Taberî, CâmiǾu’l-beyân nşr. Sıdkī Cemîl el-Attâr, Beyrut 1415/1995, XXII, 178; Mâtürîdî, Teǿvîlâtü’l-Ķurǿân nşr. Mustafa Yavuz, İstanbul 2008, XII, 114; Vâhidî, Esbâbü’n-nüzûl nşr. Eymen Sâlih Şabân, Kahire 1424/2003, s. 282-283; Zemahşerî, el-Keşşâf Beyrut, V, 198; Beyzâvî, Envârü’t-tenzîl, Beyrut 1410/1990, III, 448; Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr, Tefsîrü’l-Ķurǿâni’l-Ǿažîm, Beyrut 1385/1966, V, 598-599; Muhammed et-Trablusî, el-Keşfü’l-ilâhî Ǿan şedîdi’ż-żaǾf ve’l-mevżûǾ ve’l-vâhî nşr. M. Mahmûd Ahmed Bekkâr, Mekke 1408/1987, II, 642; Âlûsî, Rûĥu’l-meǾânî nşr. M. Ahmed el-Emed - Ömer Abdüsselâm es-Selâmî, Beyrut 1421/2000, XXII, 522-523, 525; Elmalılı, Hak Dini, V, 4002-4004, 4042; Cafer Şerefeddin, el-MevsûǾatü’l-Ķurǿâniyye ħaśâǿiśü’s-süver, Beyrut 1420/1999, VII, 171-198; M. Tâhir İbn Âşûr, et-Taĥrîr ve’t-tenvîr, Beyrut 1420/2000, XXII, 191-192, 204-205; İbrâhim Ali es-Seyyid Ali Îsâ, el-Eĥâdîŝ ve’l-âŝârü’l-vâride fî feżâǿili süveri’l-Ķurǿâni’l-Kerîm, Kahire 1421/2001, s. 171-172, 224-225, 292-301; Seyyid Muhammed Hüseynî, “Sûre-i Yâsîn”, DMT, IX, 369-370. Bekir Topaloğlu
Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır. Vece’alnâ min beyni eydîhim sedden vemin ḣalfihim sedden feaġşeynâhum fehum lâ yubsirûneVe önlerine bir set çektik, arkalarına bir set ve gözlerini bağladık da bu yüzden onlar, görmezler.Hakka diretmeleri ve hayra hıyanetleri sebebiyle onların Önlerinden manevi bir perde ve arkalarından manevi bir perde çektik de, böylece onların görüş alanını kapattık ve gönül ekranlarını kararttık; artık bunlar imani ve Kur’ani gerçekleri göremez ve kavrayamaz durumdalardır.[Not Hz. Peygamber Efendimiz SAV Hicret’e çıkarlarken, evlerinin etrafını saran, Mekke’nin süper zalimlerinin kiralık katilleri üzerine bu Ayet-i K... Devamı..Hem önlerine, hem arkalarına birer set çekmişiz ve böylece kendilerini sarıp kuşatmışız da, artık baksalar da sağlarından, sollarından ve arkalarından setler çektik. Onları sardık. Artık, baksalar da önlerine bir set, arkalarına da bir set çektik. Böylece onları örtüverdik. Artık önlerinde bir sed, arkalarında bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık onların önlerine ahiret işlerine bir engel, arkalarına dünya işlerine bir engel çekip kendilerini sarmışız da artık onlar hakkı bir sed, arkalarına da bir sed yapmışız onları kuşatmışız. Gözlerine perde çekmişiz, artık onlar asla göremezler.[Kalbi küfür ile kararmış insan, ne geçmişinden ne de geleceğinden bir şey anlamaz. Gözü perdeli olduğu için, içinde bulunduğu anın değerini de bilmez... Devamı..Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları çepeçevre kuşattık. Artık hem önüne, hem de arkalarına birer duvar çekmişiz, gözlerini kapattık, artık onlar göremezlerBiz, onların âdeta önlerine bir set ve arkalarına bir set koyduk, böylece onları her taraftan kuşattık. Artık onlar gerçekleri ayet, inkârcıların akıl tutulmasını ortaya koymaktadır. Yani inanmaya niyetleri olmayan inkârcılar ne tamamen geri dönebiliyorlar ne de gelecekleri... Devamı..Önlerinde ve ardlarında bire mâni’a vardır gözlerini örtü ile örtdük hiç bir şey ve arkalarına sed çekmişizdir. Gözlerini perdelediğimizden artık onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çekip gözlerini perdeledik. Artık bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler. İman yolları, kendilerine kapalı olduğu için hakkı bir set ve arkalarından bir set çekerek onları perdeledik; artık önlerinden bir sed, arkalarından bir sed çekmişiz, kendilerini sarmışızdır. Baksalar da önlerinden bir sedd ve arkalarından bir sedd çekmişiz, kendilerini sarmışızdır da baksalar da görmezlerÖnlerine ve arkalarına birer set çektik¹. Böylece onları perdeledik. Artık gerçeği Zulmeden ve işledikleri günahları kendilerini kuşatanlar, büyüklenip yeryüzünde baskı ve zulüm yapanlar cezalandırılmayı kesin olarak hak ettikleri... Devamı..Biz hem önlerinden bir sed, hem arkalarından bir sed çektik. Böylece onları sarıverdik. Artık görmezler.İsyanlarındaki ısrarları yüzünden önlerinden bir sed, arkalarından da bir sed çektik de onların gözlerini perdeledik; artık onlar bir engel ve arkalarına bir engel koyduk ki onları çepe çevre kuşatalım sonra hiçbir şey onların önlerine bir duvar, artlarına bir duvar çektik, gözlerini de bağladık. Artık onlar doğru yolu önlerine, arkalarına setler koyduk, onların gözlerini bağladık, artık onlar doğru yolu onların önlerine bir set, arkalarına da bir set çektik, böylece onları perdeledik. Artık onların önlerine bir sed, arkalarına da bir sed çektik. Böylelikle onları örtüverdik, artık önlerine ve arkalarına, kendi ürünleri olan önyargı, haset, bencillik gibi engeller koyduk ve mal hırsı, dünya tutkusu ile onları çepeçevre kuşattık; işte bu yüzden, bağnazlıktan, taassuptan kurtulup da gerçeği göremezler. Geçmiş olaylardan ders alıp da günahlardan vazgeçmez, gelecekte kendilerini bekleyen tehlikelerden sakınmazlar. Dolayısıyla;Önlerinden bir set, arkalarından da bir set çektik; böylece onları kuşattık; artık ve arkadan set çekip ufuklarını kararttık. üstelik gözlerini de perdeledik, artık bırakın ileriyi, burunlarının ucunu bile arkalarına tercih ettikleri özellikleri set olarak yerleştirdik. Bu nedenle onlar geçmişiyle yüzleşmezler. Gerçeklere göre hareket etmezler. Uydurdukları yalanlarda kaybolurlar. Hâlbuki alçak gönüllülüğü, sevgiyi, affı, paylaşım duygularını öne çıkarsalardı daha iyi olurdu. İnkâr edenler inatçı bencil oldular. Böylece tercih ettikleri özelliklerin ön yargısıyla gerçeklere karşı kör, sağır, dilsiz oldular. Onlar şımarıkça hareketleriyle kendilerini üstün gören, kendilerinden başkasını dinlemeyenlerdir. Adam yerine koymadıkları insanları dinlemezler. Toplumu sınıflara ayırarak zulmederler. Önlerinden ve arkalarından bir set çektik ve onları çepeçevre kuşattık; gerçeği onların önlerinden ve arkalarından birer set çekerek basiretlerini örtüverdik de onlar bu yüzden Hakkı ve arkalarına setler çektik ⁸ ve göremesinler diye üzerlerine perdeler geçirdik8 Yani, “böylece ne ileri gidebilirler, ne de geri gelebilirler” ruhsal durgunluğu, durağanlığı anlatan bir biz onların adeta önlerine ve arkalarına hakikate ulaşmalarını engelleyen bir set çekmişiz ve gözlerini perdelemişiz de bu yüzden gerçeği göremiyorlar. 6/35, 18/57...59, 45/23Yine adeta önlerinden ve arkalarından birer set çekmiş ve gözlerini perdelemişizdir de, artık Biz onların önlerinde bir sed ve arkalarında bir sed vücuda getirdik, öylece onları sarıverdik. Artık onlar önlerinden hem arkalarından bir set yaparak, öylesine çepeçevre sardık ki, artık hiç göremezler onlar. . . Önlerinden bir sed ve arkalarından bir sed çektik de onları kapattık; artık önlerinde bir sed, arkalarında bir sed kıldık ve gözlerini perdeledik. Onlar hakkı ve hakîkati görmezler. Sanki önlerine bir engel, arkalarına da bir engel koyup onları kuşatmışız da göremiyorlar[*].[*] Bu iki ayette, benzetme yapma yerine doğrudan benzetilecek anlam kümesi kullanılarak Mekkelilerin, Kur'an karşısındaki tavırları canlandırılmıştır... Devamı..Önlerine bir set, arkalarına da bir set çekerek onları bürüdük de artık bir sed, arkalarına bir sed çekip onları öyle bir kuşattık ki, birşey görecek halleri bir set, arkalarına da başka bir set çektik. Böylece onları kuşatıp sardık; artık onlar ķılduķ ileylerinde dįvar ya'nį ġaflet daħı artlarından dįvar pes örttük anları pes anlar anlaruñ ileylerinde sed ḳılduḳ, ardlarından daḫı sed ḳılduḳ. Anlaruñgözler[ini kör] itdük. Pes anlar hīç ḥaḳḳı onların önlərinə və arxalarına sədd çəkib gözlərini bağlamışıq. Buna görə də Allahın qüdrətinə dəlalət edən əlamətləri görmürlər. Kafirlərin qəlb gözü kor edilmiş, bütün iman yolları üzlərinə bağlanmışdır. Onlar zahirən görsələr də, mə’nən kordurlar.And We have set a bar before them and a bar behind them, and thus have covered them so that they see We have put a bar in front of them3949 and a bar behind them, and further, We have covered them up; so that they cannot Their retreat is cut off and their progress is impossible. Further the Light that should come from above is cut off, so that they become totally ... Devamı..
Yusuf Suresi evlilik için nasıl okunur? Sevdiği kişi ile evlenmek isteyenler önce yatsı namazından sonra Yusuf suresinin ilk 8 ayeti okunur daha sonra duası okunur en son Altı adet kevser suresi okunarak AMİN denir. Bir defadan fazla okumayınız ve yatsı namazından sonra günde bir kere okunmalı. Yusuf suresi kac gun Okunmali? 7. Suçu olmadığı halde hapse atılan veya zulmeden bir kişiden kurtulmak isteyen kişi, Yûsuf suresinin 99-100. ayetletini yazıp muska şeklinde yaptıktan sonra sağ pazusuna bağlamalı ve bu ayetleri okumaya devam etmelidir. 8. Çocuğu olmayan çocuk sahibi olmak niyetiyle 7 gün 1 defa okursa niyeti gerçekleşir. Hz Yusuf duası kaç kere okunmalı? Bu duayı başarı ve muvaffakiyet amacıyla 9 defa okumanız halinde, Allah’ın izniyle kalbinizde bir ferahlık ve genişlik hissetmeye başlayacak ve bundan sonraki hayatınızda daha başarılı işler çıkarmanın huzurunu ve mutluluğunu yaşayacaksınız. Yusuf suresi 21 ayet ne icin okunur? Bu surenin 21. ayeti, bereket ve rızık için okunur. Yusuf Suresi evlilik icin okunur mu? Sevdiği kişi ile evlenmek isteyenler önce yatsı namazından sonra Yusuf suresinin ilk 8 ayeti okunur daha sonra duası okunur en son Altı adet kevser suresi okunarak AMİN denir. Bir defadan fazla okumayınız ve yatsı namazından sonra günde bir kere okunmalı. Evlilik için Taha Suresi için kaç kez okunur? 21 DEFA TAHA SURESİNİ OKUMANIN FAZİLETİ 21 defa okunan Taha suresi kısmeti kapalı olan kız evladına kısmet çıkar, hayırlısından salih bir eşin nasip olmasına yardımcı olur. Devamlı olarak Taha suresini okuyan kişiye Allah o Mümin’e ensar ve muhacirin sevabı kadar fazileti olduğu bilinir. Bir hadisi şeriften nakledildiğine göre; Meryem Suresini okumakta devamlılık gösteren herkes bu dünyadan, bu surenin bereketinin vesilesiyle; can, mal ve evlat açısından tamamen ihtiyaçsız olmadan gitmez.” Devamlı okuyan kişi Allah’ın izni ile fakirlikten kurtulur. Hz Yusuf as hapisten çıkmak için okuduğu dua nedir? ”Allah’ım! Ey bütün sıkıntıları gideren, ey bütün dualara icabet eden, ey bütün kırıkları saran, ey bütün zorlukları kolaytıran… Ey bütün garipleri sahibi, ey kendisinde başka ilah bulunmayan, seni her türlü noksanlıkdan tenzih ederim. senden bir çıkış ve kurtuluş yolu niyaz ediyorum… La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü minezzalimin kac defa Okunmali? 41 kerede bu ayeti kerime okunur“La ilahe illa ente subhaneke inni kuntu minez zalimin” La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin kaç kere okunmalı? Duanın faziletinden yararlanabilmek için kırk kez okumak ise önemlidir. Yusuf suresi 21 ayet ne zaman okunur? Çok olduğun davalarda hakkını alacağın zaman okursan neticesini görürsün bi iznillah… Dualara özellikle ÖZEL tertiplere başlamadan ve bittiğinde mutlaka İSTİĞFAR ve SALAVAT okunmalı ! Yusuf suresi 21 ayet kaç defa okunmalı? YUSUF SÜRESİ 21. AYETİ KERİM; Mühim bir işi olan; “Vallahü gâlibün ala emrihi” ayeti kerimesi 1461 defa 100. de “Vallahi inneke legâlibün ala emrihi” şeklinde okunur. Sevdiğine kavuşmak için hangi süre okunur? Sevdiğine kavuşmak için okunan Vasıl duası şöyle okunur – Ya Vedud esmasına nida edilir ve ardından Duha suresi okunur. – Ya Cami esmasına nida edilir ve ardından Ala suresi okunur. – Ya Mucib esmasına nida edilir ve ardından İnşirah suresi okunur. Yasin Suresi evlilik için okunur mu? Bekar Olanların Hayırlı Bir Eş İçin Okuyabileceği Dua Bunların başında Kur’an-ı Kerim’in önemli surelerinden biri olan Yasin suresi gelir. Her Müslüman yalnızca evlilik için değil normal zamanda da Yasin suresini okumalıdır. Yasin suresinin yanında evlilik için, hayırlı bir eş için Taha suresi de okunmalıdır. Evlenmek için en etkili dua nedir? “Allahümme salli ala seyyidina muhammedin salaten tehullu biha ukdeti ve tüferricü biha kurbeti ve tekzi biha haceti ve ala alihi ve sahbihi ve sellim”
❬ Önceki Sonraki ❭ وَجَعَلْنَا مِنۢ بَيْنِ أَيْدِيهِمْ سَدًّا وَمِنْ خَلْفِهِمْ سَدًّا فَأَغْشَيْنَٰهُمْ فَهُمْ لَا يُبْصِرُونَ Fizilal-il Kuran Önlerine ve arkalarına set çektik. Gözlerini perdelediğimizden artık göremezler.
yasin suresi 9 ayet kaç defa okunmalı