🦡 Insan Neden Hiçbir Şey Yapmak Istemez

Bir insan benim durumumda olursa, onun için vicdanıyla hesaplaşmaktan başka yapacak bir şey yoktur. Bir insanın başına gelenleri geçmişinin tümünün belirlediği saplantısından vazgeçmem için hiçbir neden göremiyorum. Kısacası, hak edilmiş bir sonuçtur bu. Böyle bir noktaya varmış olmam için benim tam bir budala olduğum gerektiği açıkça ortada. Her şeyden önce Tembelliketmek, bizi her zaman geriye götüren bir haldir. Biyolojik olarak, beynimiz çok az efor sarf ederek zevk almamızı ve sıkıntılardan uzak durmamızı ister. Doyurucu, tatmin edici bir başarı elde etmek için öncelikle beyinde gerçekleşen o kısa devreyi tamir etmek gerekir. Yazan. Psk.Cengiz TÜRKMEN. Bazıuyarıcılar (işitsel, görsel vb.) bu anılardan birini hatta birkaçını aynı anda tetikleyebilir. Bilincimizle bu hatıranın farkında olmasak da uyarıcının etkisi ile o hatıraya dair hislerimiz su yüzüne çıkar. Bu hüzün durumu, bazen öylesine güçlü olur ki insan hiçbir şey yapmak istemez. Modern bilimin getirdiği araçlar, insan emeğini önemli ölçüde azaltarak karmanın birikmesine neden oldu. Aynı zamanda insanların arzularını harekete geçirdiler. Sonuç olarak, insan dünyasının bu labirentinde insanlar daha derinlerde kaybolmuş ve tanrılara olan inançlarını kaybetmişlerdir. Hiçbirsebep olmaksızın aşık olduğu kadına inanarak biricik oğlunun ölümüne neden olmuştur. 12. Aşk Kavramının İnsan Bedeni ve Zihnindeki Tezahürü: "Ah ne hilekârsın yaşam, nasıl saklıyorsun gizli hislerini, çirkin ruhuna güzel bir yüz giydiriyorsun!” (sayfa 48) Aşk, tartışmasız insanlık için en büyük Yanlış. Öyleyse maymunlarda hiçbir sey bilmiyor demektir. Yemek yemeği bilmiyor veya çiftleşmeyi veya nerede yasamaları gerektiğini bilmiyorlar demektir. Hiçbir şey bilmedikleri içinde uzun zaman önce ölmeleri gerekirdi, ancak hala buradalar. Bunları yapmak için herhangi bir Tanrı’ya ihtiyaç duymuyorlar. Neden biz duyalım? Insandaüç varlık var. Bir üçgen düşün. Tepe noktasında ruh duruyor. Alt iki noktadaysa nefis ve şeytan. Doğumdan ölüme kadar bu üçgenin içinde yaşamak zorunday Bu hayattan hiçbir şey kazanamayıp olduğumuz gibi ayrılmakta bize bağlı, sosyal ve kişisel becerilerimizi olabildiğince geliştirip sıradanlıktan uzak, zengin bir hayat yaşamakta. Bir arkadaşım, istediklerimiz için birikim yapmamızla ilgili “Benim zaten ilerisi için istediğim bir şey yok ki. Bir insan hayranlık duyup sevebildiği sürece sonsuza kadar genç demektir. –Pablo Casals. Gözyaşı ile yıkanan yüzden daha temiz bir yüz olamaz. – William Shakespeare. Odaklanmak, hayır demekle ilgilidir. –Steve Jobs. Her şeyi elde edebilirsin. Ama aynı anda değil! –Oprah Winfrey. NY7y. Bu sorun bende vardı, sorunun farkına varmak ve çözme arayışına girmekle bence en büyük adımı atmış oluyorsun... Ben kendime bir liste oluşturdum. Amaçlar ve hedefler belirledim. Bir şeyler yazıya döküldüğünde başlaması ve bitirmesi daha kolay oluyor. İlk önce kendini analiz ederek işe başlaman gerekiyor. Kendimden örnek vererek anlatacağım. Ben bir şey yapmak istemediğimde facebook'ta çok fazla zaman harcadığımı fark ettim. Bu benim için bir kaçış yoluydu. Scrool bar bir aşağı bir yukarı saatler geçiyordu. Bu benim ilk işaretimdi. Canımın bir şey yapmak istemediğini facebook'ta 5 dk geçtikten sonra anlamaya başladım. Sonra kendime bir liste oluşturdum. Kitap okumak, puzzle yapmak, fotoğraf çekmek, program yazmak, senaryo yazmaya çalışmak, roman yazmaya çalışmak, oyun oynamak vs. liste bu şekilde uzadı gitti. Şimdi facebook'ta 'dan sonra, listeye bakıyorum ve o an için uygun olanı seçip, ilgimi o yöne yönlendirdim. Bu ilk başlarda kolay olmadı. Dikkatim çok fazla dağılıyordu. Sonra aşama aşama zaman içerisinde bir düzene oturdu. Birden kalkıp fotoğraf makinesini alıp dışarı çıkmaya, geri döndüğümde de fotoğrafları işlemeye başladım. Kitap okurken kendime sayfa hedefleri koyup, zaman öldürdüğümü fark ettiğimde kitaba yöneldim. Oyun oynadım, sadece facebook alışkanlığımı farklı alanlara yönlendirdim. Şimdilerde herhangi bir sıkıntı yok. Bu alışkanlığım kendisini tamemen değiştirdi. Hatta bir ara resim bile yaptım. Bir şeyleri başarmaya başladıkça, sıkıntıdan uzaklaşabiliyorsun. Azim denilen olgu insanda biraz daha yer etmeye başlıyor. Bence sende dikkatini başka şeylere vermekten kaçındığın için iç sıkıntın oluyor. Azimle çalışıp bir şeyi başarmanın vermiş olduğu hazzı bir kere hissettiğinde, ardı arkası kesilmiyor. Sende canın hiçbir şey yapmak istemediğinde ne yaptığına bak, kendine bir liste oluştur ve bu liste üzerinden ilerle, yeni denizlere yelken aç, süreç içerisinde düzeldiğini göreceksin. . . *Dikkat bu yazı aşırı gerçeklik içerir. Baştan uyarmadı hayatınızı değiştirmek çaba ve emek ister. Zaman ister. Akıllı ve sorumluluk sahibi bir insan gibi disiplinle çalışmayı gerektirir. Pes etmeyi değil. Sızlanmayı hiç değil. Planlı ve düzenli olarak bir kaç senede yapabileceklerinize inanın şaşırabilirsiniz. İşim gereği yüzlerce insanla çalıştım ve danışmanlık yaptım. Başta koydukları hedefleri gerekleştirdiler ve işin asıl ilginci o yoldayken hedefler de yükseldi ve değişti. Önemli olan bir hedefle başlamak, sonrası zaten geliyor. Tabii ki bu hedeflere ulaşmak için kendi düzeninizi oluşturmanız şart. Hayatımızdaki adil olmayan şeyler bizim suçumuz değil ama bunlardan kurtulmak bizim sorumluluğumuzda. “Ne yaparsam yapayım nasılsa baştan kaybettim” düşüncesini kabul etmiyorum, bundan çıkış yolları aramak da bizim sorumluluğumuzda. 3 maddemizle başlayalım 1 Rutinler İyidir ? Her bir birey, yaratıcı fedakarlığın ışığında mı yoksa yıkıcı bencilliğin karanlığında mı yürüyeceğine karar vermelidir. -Martin Luther KingŞimdi itiraf ediyorum ben de eskiden rutinlerden kolayca sıkılırım sanıyordum. Rutin yaratıcılığı öldürür vs gibi klişe cümleler de kurmuşluğum vardır üniversitedeyken. Oysa yaptığım araştırmalar ve bilimsel sonuçlar bunun tam tersini söylüyor. Hayatlarında yeterince düzen olmayan insanlar, hayatın getirdiği belirsizlikler altında strese ve kaygıya girmeye daha yatkındırlar. Tabii ki hayatımızda sürprizlere ve spontanlığa ihtiyacımız var ama düzen pattern aslında bizi çok daha sağlıklı ve odaklı yapar. “Overthinking” den uzaklaştırır, kafamızı rahatlatır. Eğer hayatınızda yeterince düzen yoksa, biyolojik ritmimiz sapıtabilir çünkü artık akşam belli bir saatte yatmak ve sabah belli bir saatte kalkmak için bir nedeniniz yoktur. bkz ikigai Çoğu insanın hergün aynı saatte uyanmamaları, günlük ritimlerinin circadian rythm çalışmasını takip ettiklerinden, yataktan kalkar kalkmaz depresyona girmeleri için tek başına yeterlidir. Belki de evlilik ve kurumsal hayat bu yüzden vardır, kimbilir Şaka bir yana, ilgi duyduğunuz birşey yapıyorsanız ve buna konsantre olmuşsanız, işte o zaman kendinizi canlı hisedersiniz. İşte o zaman hayat yaşamaya değerdir ve anlamlıdır. “Neden yaşıyorum? Bu hayattaki rolüm ne? Benim varoluş amacım ne?” gibi sorular ortadan kaybolur çünkü birleştiğiniz “anlam” o kadar güçlüdür ki, başka zamanlarda hayatı tanımlayan tüm sıkıntıları kenara iter. Bir “nedeni” olan kişi, tüm “nasılların” üstesinden gelebilir. – Nietzche Aslında bunun nasıl çalıştığını biliyoruz. Hayatınız boyunca hissedeceğiniz hemen hemen tüm pozitif duygular, bir şeyi elde etmenin sonucu olmayacak. Bu duygular, değer verdiğiniz bir hedefe yürürken işlerin yolunda gittiğini görmenizin sonucu olacaklar. Bu ikisi tamamen farklı şeyler ve farkı bilmelisiniz. Zira insanlar genelde amaçlarına ulaştıklarında dona kalırlar. Örneğin üniversiteye giriş sınavını kazandıktan sonra istediğimiz bölümü kazanınca bir ay boyunca mutlu olmadık mı? Benim hayalim Genetik Mühendisliği olup da yanlışlıkla ilk tercihim olan İTÜ İşletme Mühendisliğini kazandığımda pek olmamıştım itiraf edeyim Ya da mezun olduktan sonra?Tamam kabul, çoğunlukla tam tersi olur ve depresifleşiriz. İstediğimiz sınavları geçtikten sonra, istediğimizi elde ettikten sonra sürekli mutlu olacağımızı sanırız, ama öyle olmaz. “Şimdi ne yapacağım?” diye sorarız. Bu bizi depresifleştiren şeydir. Ama sınava çalışırken, elde etmeye çalışırken gayet iyiyizdir, eğer işler istediğimiz gibi gidiyorsa bu süreçten zevk bile alabiliriz. O yoğun çalışmalardan. Çünkü azim ve heyecanla doluyuzdur ki bu bizim sinir sistemimizin çalışma şeklidir. Yapılan araştırmalara göre pozitif duygularımız “git-peşinden koş” duygularıdır. O güzel beynimizin ödüle ihtiyacı var. Başarı hissine de. Siz hiç farkında olmasanız bile beynimiz başarı ve ödül ister. Başarılı hissetmek ister. Ufak da olsa o checklistteki maddelerin üzerini çizmek ister. “Dopamin beynin ödül devresi reward circuit ismi verilen bir kısmını ateşleyen bir kimyasal. Bu devre sizin arzu ve zevk hissettiğiniz ve aynı zamanda bir şeye bağımlı olduğunuz bölge. Dopamin’in evrimsel görevi sizi genleriniz için iyi olan şeyi yapmaya itmek. Ne kadar çok dopamin salgılarsanız isteğiniz de o kadar şiddetli oluyor. Hiç dopamin yoksa, karşınızdaki şeyi / kişiyi tamamen es geçiyorsunuz.”Yani eğer bir işiniz yoksa, bir düzeniniz yoksa, bu iyi bir şey değil. Her ne kadar az çalışıp çok kazanmak isteyen bir nesile doğru evrilsek de, kendi işlerimizi kurduğumuzda oh ne rahat kendi işimin patronu olacağım istediğim saatte yatıp kalkacağım dediğimizde o işler pek de öyle olmuyor. Diyelim ki iş değiştirmek istiyorsunuz ama çocuklarınız var, eşiniz var, kredi borcunuz var. Var da var. Bunlar sorumluluklarınız. Siz aldınız. Kimse size silah zoruyla yaptırmadı. O zaman bu sorumlulukları yerine getirmek için daha özveriyle yaklaşacağız. Strateji ile. “istifa edip kendi işimi kurayım kolay yoldan zengin olayım” bir strateji değil, sürdürülebilir hiç değil. İngilizceni geliştirmeye ihtiyacın var belki, Cv ni güncellemeye, mülakat yetkinliğini geliştirmeye, iletişimini arttırmaya, kendini doğru ifade etmeye, özgüvene. Bak bunlar strateji ile geliştirilebilir. Çalışmayla da. Düzensizliği önceleri ben de sevdiğimi sansam da aslında düzensizliğin kaotik yapısı altında ezilirsiniz ve herhangi bir pozitif duygu da hissetmezsiniz. Kaygı duymaya başlarsınız ama bu da bir dereceye kadar size itici güç oluşturuyorsa harika, fazla kaygı ise paralize eden bir durum. Yani dikkatli seçmek şart Mesela sabahları yatağını toplayarak başla, ufak bir şeyi düzelt. Ama düzelt. 2 Bir Anlam BulYaşam, tüm ızdırabına değecek kadar anlamlı nedir? Sizin için anlamlı bir şey yapmak nedir? Sürekli bu “anlam” peşinde koşuyoruz ama çoğumuz ne olduğundan bihaber. Çünkü öyle “norm” sayılan “normal” bir anlam yok. Herkesin anlamı kendine. Kendinizi bir şeyler yapmaya zorlayabilirsiniz, kendinize kızabilir veya ulaşılması imkansız hedefler koyabilirsiniz. Çoğu danışanım ilk başlarken ne yapmak istiyorsun listeler misin dediğimde. Haftada 1 kitap okumak, her gün spor yapmak, 1 milyon dolar kazanmak gibi gibi gibi hedefler koyuyorlar. Benim tepkim ise “Gerçekten mi? Bunu hemen bu hafta yapabileceğine inanıyor musun?” oluyor. Çünkü biliyorum ki koydukları bu zorlayıcı hedeflere ulaşamayınca canları sıkılıp, tamamen vazgeçiyorlar, kendilerini cezalandırıyorlar.​​​​​​​​​​​​​​​​​​​ Ama bunu yapmanızı tavsiye etmem. Bunun yerine kendinize “ne yapmak istediğinizi” sorun lütfen. Ve ayda 1 kitapla başlayın, ya da haftada 1 saat sporla. En kolay adımdan başlayın ve başardığınızı gördükçe giderek arttırın. Bu gerçekten de çok etkili bir teknik. Zaman akıp gidiyor. Anlamlı olanın peşinden koşmak bir lüks değildir. Mutluluğun peşinden koşun demiyorum bu gerçekçi olmaz ama anlam iyidir. Eğer bugün işinizde acı çekiyorsanız ve bir şey yapmazsanız, 10 sene içinde daha fazla acı çekeceksiniz ve çok daha yaşlı olacaksınız. bu yazı fazla gerçeklik içerir demiştim kusura bakmayın Hayat sadece mutluluk – mutsuzluk gibi tek bir boyuta indirgenemez. Hayat o kadar basit değil. Hayat karmaşık, trajik ve zor. Ve artık bugünkü sosyal medya ve trendler insanları kendi acılarına yabancılaştırıyor. Sanki mutlu değilsen zavallısın ve kaybedensin gibi lanse ediliyor. Acı içinde olduğunda, anlamsız işler yaptığında sanki kendilerinde bir sorun varmış gibi hissediyorlar. Bir tek sen mutsuzsun ve diğer herkes mutlu öyle mi? Instagrama göre öyle olabilir ama inan bana insanlarla çalışan biri olarak hayat hiç de sandığın gibi değil. Yalnız değilsin, diğerleri de acı içinde. Sadece tek fark onlar bu konuda bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bunu sen de yapabilirsin. Arkadaşlar hayat anlamınızı bulmanız o kadar da kolay değil, 100 metreyi 10 sn de koşmaya benzemiyor. Ne yapman gerektiğini hala bulamadıysan kendine eziyet etmeyi bırak. Bloke etme potansiyelini. Yaşadığın duygu yelpazesi hayatını derinleştiriyor, acı olmasa, ızdırap olmasa, korku ve kaygı olmasa hayatın sığ olurdu ve sen bunun farkına vardığında iş işten geçmiş olurdu ama şu an bunu okuyorsan henüz geçmedi. Pes etme lütfen. 3 Bir Amacın OlsunSeni harekete geçiren şey nedir? Seni harekete geçiren bir şey bulabilirsin. Şimdi şuna karar ver lütfen. Amacın olmasına ihtiyacın var mı? Yani herkesin bu hayatta bir amacı var mı? Olmalı mı? Evet olmalı diyorsan eğer, önce amaçların ne onu bulalım. Amaçların olmalı. Sabah yataktan daha kalkmadan, gözlerini açtığında yatakta şunu düşünebilirsin “Bugün güzel bir gün geçirmek istiyorum ve akşam yatağa yapacağımı söylediğim ama yapmadığım şeylerin suçluluk hissi ile girmek istemiyorum. İlginç bir gün yaşamak istiyorum ve sorumluluklarımı yerine getirmek istiyorum. Aynı zamanda da bugünden de zevk almak istiyorum”. Sonra kendine şunu sorabilirsin “Bugünün böyle geçmesi için yapabileceğim neler var?” Bunu 3 – 4 gün her sabah yaptığında o güzel beynin sana cevap vermeye başlayacak ve senin için anlamlı olup da ertelediğin şeyleri yapman kolaylaşacaktır. 1 Benim için anlamlı olan şeyler neler? 2 Etrafımda bana doğru gelmeyen neler var? 3 Şu an yaptığım ve yapmamam gereken şeyler neler? 4 Şu an yapmadığım ama yapmam gereken şeyler neler? Bu listeleri yazarak başlayabilirsiniz. Ve eğer bu kadar anlamlı ve önemliyse senin için neden onlar için bir şey yapmıyorsun? Kendinize biraz saygınız olsun lütfen. Ben inanıyorum ki yapabileceğiniz bir sürü şey var. Sen gereklisin. Ve evet belki de düşündüğünden daha gereklisin. Hadi ufacık da olsa bugün onlar için bir şey yap! Küçük olsa bile bu adım, artarak çoğalan ve tekrar edilen kazanımlara dönüşsün. Disiplin ve sabır önemli, çok önemli. Kendine kızarak değil, kendinle anlaşarak değişebilirsin. Bakalım neler başarabiliriz birlikte, diğerlerini bilmem ama ben sana güveniyorum, başarabilirsin! Ben pratik bir aile psikoloğu ve cinsiyet uzmanıyım. Yedi yıl önce ikinci niteliği aldım - gerçek şu ki, insanlar cinsiyet konusunda daha eğitimli hale geliyor ve aile yaşamlarını iyileştirmek istiyorlar. Hem genç hem de uzun evli çiftlerde, çiftlerdeki sorunların yarısından fazlası, seks ve iki insanın ona farklı şekilde bakma ilgili mevcut klişeler durumu daha da kötüleştirir - ailelerde genellikle boşanmalara neden olan korkunç çatışmalar vardır. Kadınlar, bir erkekle sürekli cinsel ilişkinin sevgisinin kanıtı olduğundan emin olur ve eğer daha az olursa, koca aşktan düştü. Bu gerçekten böyle, ancak oldukça farklı bir şekilde oluyor. Size, erkeklerin çevrede bulunan eşlerini reddetmelerinin temel nedenlerini tam olarak nasıl ve dikkate almaya neden seks istemiyor? yorgunlukAslında sık sık sorun. Çocuklu kadınlar, kararnamenin ilk yıllarını hatırlarlar - sürekli ayakları üzerinde dururlar, düşünceleri bir çocuk tarafından işgal edilir, kendileri için tek bir dakika yoktur - ne tür bir seks hakkında konuşabiliriz? Aynı şey, eğer çok çalışırsa ya da evde ve ailede aktif olarak yer alırsa, bir erkekle olur. Erkekler hem fiziksel hem de zihinsel olarak yorulurlar ve ayrıca iyi dinlenmeye ihtiyaç duyarlar - normal uyku ve sürekli çalışma olmadan bir hafta - ve genç erkeğiniz sadece yatakta uyumak ister. Eşinizin yorgun olduğunu görürseniz - anlayın ve itmeyin. Büyük bir stres dönemi geçtiğinde, her şey geri problemleriSadece mızraktan sonra doktora giden erkekler hakkındaki şakalar uykuya karışmaya başladı - böyle bir şaka değil. Uygulamamın gösterdiği gibi, birçok erkek, maaş ve karakter ne olursa olsun, özellikle cinsel organlar söz konusu olduğunda, yıllarca ağrı ve rahatsızlığa katlanabilir. Birçoğu hiç bir ürologu ziyaret etmedi ve test edilmedi - bu durumda küçük bir hastalık bile komplikasyonlara, etki ve ağrıyla ilgili sorunlara neden olabilir. Böyle bir durumda, bir erkek seks yapmayı reddetmeye başlayacak, ama aynı zamanda hoş olmayan duygulardan cinsel anayasaOlur ve bu. Kadınlar her erkeğin sürekli onu isteyen seks makineleri olduğundan emin. Fakat bu kadar sık ​​seks yapmak zorunda kalmayanların oldukça büyük bir yüzdesi, bu onların doğasıdır. Yeni ilişkide, ilk aylarda daha aktif olabilirler, ancak hormonlar sakinleşir ve her şey ana akımına döner. Bununla sadece bazı ödünleri kabul etmeli ve aramalısınız."Aşırı doz"Cinsel devrim, çoğu kadının cinsiyetin talep edilebileceği ve aranması gerektiğine karar vermesine neden oldu. Doğrudan değilse, dolaylı olarak - seksi iç çamaşırı giymek, pester, kelimenin tam anlamıyla penis kapmak. Dergiler de böyle tavsiyelerde bulunuyor - yatağa ateş yaktığını söylüyorlar. Aslında, böyle şeyler sadece siz ve böylece ateş yanarsa iyidir. Ve eğer bir erkek zaten seksten bıkmışsa, o zaman ona ne kadar çok saldırırsanız - reddetme şansı o kadar gün en sevdiğiniz yemeği yemeye zorlandığınızı hayal edin. İlk ay mutlu olacaksın, ikincisi - başka bir şey istiyorsun ve üçüncüsü hastalanmaya başlayacaksın. Bir erkeği daima biraz aç bırakın; seks konusunda daha fazla motivasyon ve daha fazla ateş kaldınAçık değil, ama sık sebep. Çift çocuk sahibi olmaya karar verir - kadın takvimi tutmaya başlar, çok konuşur, doktora gider. Böyle bir durumda seks genellikle bir tür göreve dönüşür - yani yumurtlama, hadi geceyi üç kez yapalım. Ondan romantizm kaybolur ve hayvan başlar. Bir çocuk gebe kalmaya çalışıyorsanız - yatakta bu dikkate daha az odaklanmaya görünüyorsun, ama evde - bir karmaşaHerkese tanıdık gelen durum doğum izninde bir kadın ve evli, başında bir topuz var, saçları bir hafta önce yıkanmış, eski bir tişörtde bebeğin püresi lekesi varmış. Evler dağınık oyuncaklar ve asırlık tozlardır. Elbette, küçük çocuklarla kendinizi takip etmek zordur, ancak basit temizlik sadece koca için değil aynı zamanda kendisi ve çocuk için sevgidir. Lütfen her zaman vücudunuzu ve evinizi düzenli tutmaya çalışın. Evde topuklar ve elbiselerden bahsetmiyorum - sadece sevimli bir ev takımı satın alın, başınızı yıkayın ve bir topuz yerine bir kuyruk veya örgüler yazık ki, bundan bahsetmek mümkün değil. Aldatma ve başka bir kadın da bir erkeğin karısını veya kız arkadaşını inkar etmesine neden olur. Derhal, not ediyorum - seksten yoksun kalmak her zaman zinadan şüphelenmek için bir sebep değildir! Bunu, yalnızca bir metresinin başka belirtileri açıkça görüyorsanız düşünün. Çünkü böyle bir suçlama, ilişkinizi ciddi şekilde seni sevmiyorBöyle şeyler hakkında düşünmek bile hoş değil, ama olur. Bir erkek sevgiden düştü, ancak çocuk uğruna veya uygun olduğu için bir kadınla birlikte yaşamaya başladı. Ayrılmadığı seçenekler çok olabilir. Çoğu zaman kadınlar hiçbir duygularının olmadığını bile farketmezler - bir erkeğin sadece karmaşık olduğunu düşünürler. Lütfen her zaman eşinizin tutumunu dikkat edin - dikkatli mi, mutlu mu? Kendine fazla fazla dokunmazsan, bir şeylerin yanlış gittiğinden emin olarak yapılabilir? Her durumda, hiçbir durumda, itme, talep etme, skandalları yuvarlama. Seks, saf kendiliğindenlik, bilinçaltının bir alanıdır. Aklının hiçbir çabası istekli değil. Ancak bu konuyla ilgili birkaç skandal, güçlü bir libidoyu bile dikkat et, ama fazla abartma. Sadece kocasına olan sevgiden dolayı değil, aynı zamanda kendiniz için - temiz ve düzenli olun, kendinizi düzenli tutun. Hiçbir durumda evde kalıcı bir makyaj veya çoraplardan söz etmiyoruz - sadece başınızı düzenli olarak yıkayın ve tırnak ve yüzünüze dikkat edin. Evde temiz ve düzenli giysiler giyin - mutlaka seksi, rahat değil! Ama yaşlı ve kirli değil - cinsel duygulara neden edilecek adamı ikna et ve doktora git. Skandallarla yapmayın, yumuşak ve şefkatli olun. Bana söyleyin, jinekoloğunuzun onun tarafından incelenmesini istediğini - görünüşte sizinle olan tüm sorunları dışlamak için. Acı çekiyorsa nasıl hissettiğini kontrol et. Buradaki en önemli şey çok dikkatli yorgun olduğunu görürseniz - onu destekleyin ve yardım. Mümkün olan her şekilde boşaltmada ona yardım etmeye çalışın - bu onun sorumluluklarını yerine getirmesi geçici olarak faydalı olabilir. Minnettar, gerektiğinde sana aynı cevap rahatlık yaratın. Temiz yatak, hoş koku, temiz hava ve lezzetli yemekler. Dikkatimi çekiyorum - aktif olarak cinsel atmosfer yaratmamalısınız - mumlar vb. Sadece evin temiz ve konforlu olduğundan emin olun, gerekirse temizliğe ve bir erkeğe dahil olun. Çünkü bayat çarşaflar ve her yerdeki kirli bulaşık yığınları en titiz olanların libidolarını bir kadının varlığından şüpheleniyorsanız - gerçeği öğrenirseniz derhal ne yapacağınızı düşünün. Git, savaşacak mısın? Her durumda, histerik olmayın, telefon ve sosyal ağlarla uğraşmayın - kendinize saygı gösterin. Bariz işaretler varsa, doğrudan ele alın, kendinizi tutun, ama fazla ileri gitmeyin - bir erkeğin yönlendirilmediğini görürseniz - onu öpün ve gülümseyin ve işinize devam neden istemediğini sorma. Ve buna kesinlikle odaklanma. Hayır, hayır, arkana yaslan ya da işine bak. Erkeklerin cinsel olarak kadınlarını tatmin etmediklerini ve kolayca dondurabileceklerini fark etmeleri son derece nahoş bir ana şey hakkında Videoyu izle Bir Erkeğin Aşık Olduğunu Gösteren 10 Davranış Ağustos 2022. Share Pin Tweet Send Share Send Send Değerli kardeşimiz, - Allah’ın var olup olmadığını, insanlara yardım edip etmemekle delillendirmek başta yanlış bir istidlal metodudur. Çünkü, Allah’ın varlığını gösteren binlerce delil vardır. Şimdi düşünün ki, bir insan evine ışık vermediği için kalkıp güneşin varlığını inkâr etse, “Madem benim evime ışık vermiyor, öyleyse yoktur.” dese, binlerce yönden tekzip edilecektir. Zira güneşin varlığı bazı kimselerin evine ışık yansıtıp yansıtmamakla ilgisi yoktur. Bir şey varsa vardır, yoksa yoktur. Bu tür ilişkilendirmeler bir cehaletin eseridir. - Zaten şeytan insanların zayıf damarlarını tutmak suretiyle onları tuzağa düşürmek ister. Örneğin, bir sarayın yüz kapısı olsa, doksan dukuzu açık ve bir tanesi kapalı olsa, şeytan adamı alıp o kapalı kapının yanına götürür ve “İşte bu saray boştur. Gördüğün gibi bu kapısı kapalıdır. Eğer içinde kimse olsaydı, yani boş olmasaydı, bu kapısı açık olacaktı.” der ve elinden geldikçe adamı buna ikna etmeye çalışır. Zayıf olan kimseler, “Yahu! Burada açık olan onlarca kapı vardır. Varsın bir / veya bir kaç kapı kapalı olsun... Bir kapının kapalı olmasıyla bir sarayın boş harabe olduğuna hükmedilir mi?” diyecek cesareti de göstermediklerinden, ister istemez şeytana maskara olmaya devam ederler. - Bu açıklamalardan anlaşıldığı üzere, bir kimseyi dar durumdan kurtarıp kurtarmamak Allah’ın varlığının delilleri arasında yer almamaktadır. Nasıl ki güneş evime ışık vermese de yine vardır. Bunun gibi Allah bana yardım etse de etmese de yine vardır. Zira varlığının delilleri binlercedir. - Demek ki, mesele Allah’ın bana yardım edip etmemesini onun var olup olmadığına delil getirmek yerine, onun yardım etmemesinin hikmetini bulmaya çalışmak gerekir. Biz bu sitede defalarca yazdık ki, bu dünya bir imtihan yeridir. İyi insanların kötü insanlardan ayrılması, sınıfta kalan tembel öğrencilerin sınıfını geçen çalışkan öğrencilerden farklı bir muameleye tabi tutulması örneğin iman vesikası verilip cennet saraylarına yerleştirilmeleri için herkese fırsat vermek gerekir. Bu fırsatın tanınması âdil bir imtihanın da olmazsa olmaz şartıdır. Bu sebeple, eğer Allah her mazlum ve mağdur olana yardım etse, bu hiçbir zulmün işlenmesine imkân vermemek ve hiçbir zalimin özgür iradesiyle zulme bulaşıp din imtihanını kaybetmemek manasına gelir. Bu ise cehennem kapısına kilit vurmak anlamına gelir ki, imtihan için yaratılmış insanın yaratılış gayesine terstir. - Bununla beraber, farz edelim ki, Allah’ın niçin mazlumlara yardım etmediğinin hikmetini bilemiyoruz; bizim için ilim ve hikmete açılan bu kapının anahtarı bizde olmadığı için, bize kapalı olmasını bahane ederek Allah’ı inkâr etme cihetine gidersek -Allah korusun- işte o zaman şeytanın tuzağına düşmüş oluruz. - Her fırsatta Allah’ın varlığına delil toplamak, hatta en küçük emareleri dahi bir delilin ipucu kabul etmek gerekirken, bunun tersine her fırsatta cehaletimizden kaynaklanan bilgisizliğimizin arkasına saklanarak Allah’ın -haşa- var olmadığına deliller toplamak gerçekten insan için dönüşü mümkün olmayan korkunç bir yola girmek anlamına gelir. İlave bilgi için tıklayınız - Allah rahim ve rahman ise, niçin aşırı kötülüklere, savaşlara engel olmuyor? - Allah her şeyi önceden biliyor da neden bizim bu suçları işlememize engel olmuyor? Selam ve dua ile...Sorularla İslamiyet

insan neden hiçbir şey yapmak istemez